Salı, Ağustos 30, 2005

Satlık Araba

Önceki gün sahibinden.com'a ilan verdim araba için. Dün biri aradı, bu sabah bir diğeri. Şimdi müşteriler için bürodayım. İyi de oldu, elime yapışan bir işim vardı, ona başladım. Gerçi bitecek gibi görünmüyor ve çok da yoruyor ama... Birazdan müşterilerden biriyle görüşeceğim. Bir an önce satıp kurtulalım arabadan. Sonra dört - beş ay arabasız olmak zor gelecek biliyorum, ama başka türlü arabayı değiştireceğimiz yoktu, bahane olur en azından.

Pazartesi, Ağustos 29, 2005

Bak bak bak, lafa bak! "benim de başımdan "bir tane geçtiğinden" bu yana..."Kaç tane geçecekti? Veya geçti ve bitti mi? Fesüphanallah...

Cuma, Ağustos 26, 2005

Canım sıkılıyor

Bütün gün boş boş oturdum. Gerçi arada "Ruh Emici"yle sekiz defa telefonda görüştüm ve dava dilekçesini tamamladım, bir de Kekiloğlumustafabey dosyasını gözden geçirdim ama, bunlar pek öyle iş sayılmaz. Bu kadar feci bir can sıkıntısını çok uzun zamandır yaşamamıştım, zor oluyormuş...

Çarşamba, Ağustos 24, 2005

Fotoğraf Stüdyosu

Kuzudan öğrendiğim bir şeyi daha uygulamaya geçirdim bugün. Haftasonu Ankara'da katıldığımız Büllük düğününde çektiğimiz fotoğrafları Flickr'a koydum. Böylece, herkes için mektup ekinde foto alma, benim için de mektup ekinde foto gönderme külfetinden kurtuldum. Yakında bu konudaki deneyimlerimizi de zenginleştireceğiz inşallah.

Hastalık. (Demiş miydim?)

Bizim kuzu sonunda yatağa düştü. Hem de öğleden sonra işten eve dönerek. Akşam yalnızca bir çorba içti, başka birşey yemedi. Gece üzerini iyice örtüp terlettik, sabaha biraz daha iyi kalktı. Bugüne birşeyi kalmaz inşallah. Yoksa akşama hastaneye götürüp iğne vurmamız gerekecek :)

Salı, Ağustos 23, 2005

Aa, Ne Tesadüf!

Her haftanın Salı günleri yazıyorum galiba. Gelenekselleştirsem mi acaba? Mesela bugünkü, II. Geleneksel Salı Günleri Bloga Giriş Yapma Etkinliği olsun. Haftaya üçüncüsünü yaparım. Arada girdiklerim de geleneksel olmayanlar olur. Örneğin bu yazı, numaralandırılmayan ve geleneksel olmayan yazıların birincisi olsun. Gerçi birinci diyerek yine numaralandırdık ya, neyse.
Hatta bu yazının kel alaka olması hasebiyle, yanına kel bir fotoğraf yerleştirip tüy dikmekten geri durmayalım.

Hastalık...

Geçen Perşembe inanılmaz bir baş ağrısı ve mide bulantısı derken cork diye kusunca rahatlamış, haftasonu Ankara seyahatini sağ salim çıkarabilmiştim. Bu sabah da bizim kuzu hastalandı. Halsizlik, mide bulantısı filan... Gerçi Ankara'da cırcır olmuştu, onun devamı da olabilir ama... Neyse, iyileştiririz onu da üç vakte kadar.

Salı, Ağustos 16, 2005

Kuzu Sarması

Sevgilim biraz önce kendi blogger'ını gönderdi bakmam için. Bir de kendi blog'umu almam için bir link.
Ben de fırsattan istifade kendi blog'umu oluşturdum bu yüzden. Keyifli de oldu. Sevgilim bir kuzu olduğu için de, blog'umun adını Kuzu Sarması koydum. Hayırlı olsun.